Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Zeki TAŞTAN. YENİ YAZISI: "ABD BÜYÜKELÇİSİ VAN'A NEDEN GELDİ?"

YENİ YAZIM: "ABD BÜYÜKELÇİSİ VAN 'A NEDEN GELDİ?"

• 

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. ZEKİ TAŞTAN' IN YENİ YAZISI:  "ABD BÜYÜKELÇİSİ VAN'A NEDEN GELDİ?" 

Bugünlerde Türkiye-Amerika arasında sıkı bir diplomatik ilişki var. Başbakan Tayyip Erdoğan, son Amerika ziyaretinden sonra Pazartesi günü de Amerikan Başkanı Barack Obama ile bir saatlik telefon görüşmesi yaptı.
Görünen o ki, bu sıkı trafik, özellikle Suriye meselesi, çözüm süreci ve Avrupa Birliği ilişkileri çerçevesinde gelecekte daha da artacak gibi. Tam da bu sırada ABD Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone’un Van ziyareti bütün dikkatlerimizi bu yöne çevirdi.
Francis J. Ricciardone, Gezi olaylarının en cafcaflı döneminde Ak Parti Merkezi’ni ziyaret ederek dikkatleri üzerine çekmişti. Basın mensupları bu kritik ziyareti, Gezi olaylarıyla bağdaştırmak istese de Büyükelçi, konuyu genel çerçeveden ele alarak her iki ülke arasındaki işbirliğinin daha da arttırılması şeklinde özetlemişti.
ABD Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone’un Van ziyaretini duyunca ben de kendisiyle görüşmek için randevu istedim. Van’da bir dizi temaslarda bulunan Büyükelçi’yle Rescate Otel’de görüşme fırsatı yakaladık.
Francis J. Ricciardone ve eşi Marie Ricciardone, her zamanki Amerikan karizmasının pek anlamlı görüntüleriydi. Daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi (Amerka’da Uzaylılar) Amerikalı üst düzey yöneticiler, duruşları, karizmaları, insani ilişkileriyle herkesin gözünü dolduran ender nitelikte kişilerden tercih edilmektedir. Ricciardone de onlardan biriydi.
Ricciardone, oldukça sıcakkanlı ve etkileyici bir isim. Daha önce de Van’a gelmiş üstelik tam da 12 Eylül döneminde. Aradan yıllar geçtikten sonra Van’ı ziyaret etmesi elbette hem kendi adına hem de Van adına önemli bir konu.
Ricciardone’un Van’da bazı birim yetkilileri ve sivil toplum örgütleriyle yaptığı bir dizi görüşme bu ziyaretin tek başına şahsi bir anlama matuf olmadığını da göstermektedir. Yaptığım görüşmede de özellikle çözüm süreci konusunda kendisini oldukça iyimser gördüm. Basına da yansıyan haberlerde Ricciardone’un çözüm sürecine çok sıcak baktığını, barışın Van ve Hakkâri çevresine getirdiği huzuru bizzat gözlemlediklerini ve sonuna kadar bu sürecin destekleyicisi olduklarını belirtti.
30 yıl önce de Van’a gelen Ricciardone’un olumlu bakış açısı elbette sadece bunlarla da sınırlı değildi. Özellikle deprem sonrası Van’da yaşanan gelişmeler üzerinde duran büyükelçi, normalleşme sürecinden, konutların bu kadar kısa sürede tamamlanmasından turist sayısının artmasına kadar bir dizi olumlu gelişmeden de övgüyle bahsetti.
Bununla birlikte Ricciardone’un Van ziyaretinin tüm bu güzel gelişmeleri takiple veya turistik bir geziyle sınırlı olmadığını düşünmekteyim. Onun Van ziyaretinin bölgeye yönelik ince mesajlar içerdiği de unutulmamalıdır. Hatta Kılıçdaroğlu’nun gidemediği Hakkâri’ye (!) Büyükelçinin gidebilmesi, sosyal medyada espri konusu olsa da Van’dan Hakkâri’ye uzanan bu ziyaretlerin; bu bölgeye destek mesajları içerdiği ve Gezi olaylarından dolayı geri plânda kalan ve ancak Pazartesi günkü Bakanlar Kurulu’nda tekrar ele alınan çözüm sürecine bir ivme kazandıracağı unutulmamalıdır.
Kısaca ABD, çözüm sürecinde bizzat destek olmak ve yerinde değerlendirmeler yapmak amacıyla Ricciardone’u Van ve Hakkâri’ye göndermiştir.
Diğer önemli bir konu var ki, onu düşünmek bile istemiyorum.
Van ve Hakkâri ziyaretlerinin arka plânında ya Suriye meselesi yatıyorsa?
Asıl bu mesele, tehlikeli gelişmelerin olacağına işaret eder kanımca.
Bekleyip göreceğiz!