TAKSİM’DEKİ NOKSANCI ARAZLAR…
- ANADOLU BASIN YAYIN BİRLİĞİ'de KURUCU VE .DÖNEM GENEL BAŞKAN,YAŞAM BOYU ONURSAL GENEL BAŞKAN.yazısını aynen yayınlıyorum
TAKSİM’DEKİ NOKSANCI ARAZLAR…
(Lütfen okuyalım ve paylaşalım)
Hissediyorum, Duyuyorum,
Görüyorum…
VATAN’IN ve milletin değerleriyle oynayan ve hatta alay eden, ülkemizin istikrarını ve huzur içersinde kalkınmasını hazmedemeyen dış ve mihrakların ve taşeronlarının emellerine ulaşmak için oynadıkları karanlık oyunlarına alet olan. Ülkemizde kargaşa ve güvensizliğin mimarı marjinal guruplara zemin hazırlayan ve noksanlıkları yapan, yaratan NOKSANCI ARAZLAR…
Ak parti İktidarının, Statüko ve vesayetten arındırılmış, demokratik Anayasası ile kucaklaşmış bir ülke oluşturmak için uğraş vermesi, 2002 yılından bu yana halk için halktan yana yaptığı sosyo-ekonomik kalkınma ve yatımları ile dünya’ya örnek olmasına, dünya Global krizle boğuşurken G 8’e Kalkınmış devletler içersine doğru saygın yerini almasına ve Türkiye’nin, Avrasya ve Orta doğuda AĞABEY olarak anılmasına set koymak isteyen emperyalist devletlerin yanı sıra, oy kaygısının verdiği hınçla yıpratıcı muhalefeti ile hükümete ayak bağı olan siyasilerin; 30 yıl dır Ülkemizin kanayan yarası ve binlerce şehit verdiğimiz,350 milyar dolar harcadığımız PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÇÖZÜM sürecinde başlatılan Taksim yürüyüş parkı üzerine kurulan oyununla başlayan anarşist eylemlerin arkasındaki maksadı arıyorum. Soruyorum, nedenlerini araştırıyorum. İşte O,zihniyet ki..200 yıldır var olan zihniyet... Mustafa Kemal Atatürk’ü l939 dan l950 ye kadar yok sayan resimlerini dahi paralardan kaldıran zihniyet, I960 öncesi ‘’gençler kıyma makinelerinden geçiriliyor’’ yalanlarıyla l960 İhtilal yapan ve Rahmetli menderes ile iki Bakanını ipe götüren zihniyet, l98O öncesi kardeşi kardeşi düşüren, binlerce gencimizin ölümüne neden olan, I980 İhtilalı ile bir sağdan bir soldan dengesiyle onlarca gencimizi asan,binlerce insanımızı hapishanelere tıkan, 28 Şubat olayları ile de Statüko ve vesayet rejimi uygulayan ve baskıcı marjinal zihniyet.. Şimdiler de ise başka bir senaryo uygulanmaya çalışan bu yıkıcı zihniyet... Yıllar öncesinden gördüğümüz filmleri tekrarlıyor. Ülkemiz de, Karabasan gibi kaos yaratılmak isteniyor ve huzurumuz ve istikrarımız ile ekonomimiz üzerine oyun oynanıyor. Her türlü oyunu bozarak Olağan üstü gayreti ve çabalarıyla ve de korkusuzca 200 yıldır süre gelen bu kronikleşmiş statüko, vesayet ve dikta idaresine son vermek isteyen iktidara ve Başbakan R.Tayyip ERDOGAN’A milletimizin VEFA borcu var. Yinede.. Vebal’i kutsal bilen halkımız.. Ahdi vefayı unutarak, nemelazımcı, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” fikrini benimseyip NOKSANCI ARAZLARA acaba fırsat mı veriyor? Arıyorum, soruyorum, neden ve sebeplerini bulmaya çalışıyorum.
NOKSANLIK!.. Acaba çalışma eksikliğinde, ciddiyetsizlikte, Güvensizlikte mi? Yoksa samimiyeti ve inançların yitirilmesinde mi? Küçük hesaplar peşinde koşup, at gözlüğü takarak ve ileriyi görememek-de mi?...
NOKSANLIK!..Oy kaygısı yaşayan Siyasi Partiler, bazı Odalar,Barolar ile muhtelif Sendikalar ve Dernekler etik,faziletli ve yapıcı davranmayarak, hareketleri ve davranışlarıyla ülke menfaatine oluşan her türlü oluşumu ve hizmeti inkarı-ret ettiğimidir?
NOKSANLIK!.. Acaba birtakım ahlâki değerleri inkâr edip, şahsi çıkarları ön plana almakta, dedikoduyu, çekiştirmeyi, iftirayı, asılsız ve uygunsuz lekelemeyi, kişilere veya topluma ve iktidara çamur atmakla kişileri yıpratmayı sever hale gelinmesinde mi?...Faziletlerden hoş görüden uzaklaşılması mı?
NOKSANLIK!.. Acaba unutkanlıkta, vurdum duymazlıkta, kendisinden başkasına itibar etmemesinde, değer vermeyip, ferdileşmesinde, bencilliğiyle, kendisinden başkalarını sevmemesi mi?...
NOKSANLIK!... Çeşitli iç ve dış mihrakların tesiriyle manevi ve milli birliğin, beraberliğin bozulmasına çalışılmasına ve meydan vermesinde mi?... Yoksa tek vücut olarak düşünmemekte, yazmamakta, konuşmamakta, dostça-kardeşçe samimi duygularla beraberce yaşamaması mı?...
NOKSANLIK!... Ehil insan olamamakta, olanları ise gerekli değeri vermeyip harcamak ve vasıfsız işlerde görevlendirerek çalıştırmakta, ehliyetsiz kişilere itibar etmekte mi.?...
NOKSANLIK!.. Rüşveti, ihtilası, irtikabı, adam kayırmacılığı, suiistimali göz ardı ederek, ve de vurdumduymazlıktan gelerek kanun hakimiyetinin sağlanmasına yardımcı olmamak mı?...
NOKSANLIK!.. Sevgiyi, saygıyı unutmasında, vatana-millete ve fertlere karşı sorumluluk ve görevini hiçe sayıp, menfaat girdabının içerisinde başkalarının omuzlarında yükselerek hak etmediği yere gelmek mi?...
NOKSANLIK!... Kuşku yaratmakta, yalana itibar edici yani, yalancı olmasında, kendi fevkindeki kişilerle yarışmaya kalkmasında, yetişemediği yerde mızıkçılık edip, huzursuzluk yaratması mı?...
Düşünelim…
Arayalım…
Bulalım…
Gelin DOSTLAR beraberce araştıralım. Bilgisi, fikri olan, içinde SEVGİ ateşi taşıyan herkes bu araştırmaya katılsın.
Noksanlıkları bulalım. Noksancılık yapan ve yaratan art niyetlilere karşı hep beraber bütünleşerek dur diyelim… Her kim ise kendi ihtirasları, çıkarları, gaye ve amaçları için DEVLET’in bölünmez bütünlüğüne, milli birlik ve beraberliğimize göz diken ve Ülkemiz üzerine gölge düşürmek isteyen dış mihraklar ile payandaları ve uşaklarına karşı göğsümüzü gererek karanlık oyunlarını bozalım ve de yakın takipçileri olalım…
Bu bizim için her şeyden önce Vatanına, milletine ve bayrağına sevdalı insanlık ve vatandaşlık görevimiz olduğunu da NOKSANCILARA duyuralım…,El ele kol kola kenetleşerek Taksim’deki NOKSANCI arazlara..Her karışı şehit kanıyla sulanmış vatan toprağının kutsallığını ve Türkiye’nin yükselmesini hiçbir gücün engelleyemeyeceğini haykıralım..
Saygılarımla..
Hiç yorum yok
Nefret söylemi içeren, kişileri rencide edici yorumlar yayınlanmayacaktır. Yorumların hukuki sorumluluğu yorum sahibine aittir.