Kozakçıoğlu ailesi o karara itiraz edecek!

Kozakçıoğlu ailesi o karara itiraz edecek!

"Babamın son görüşmelerini istedik, savcılık vermedi"

Hayri Kozakçıoğlu’nun ölümüne verilen takipsizlik kararı ailesini tatmin etmedi. Oğlu Ferhan Kozakçıoğlu, “Soruşturma ciddi yürütülmedi. ‘Kapatın gitsin’ tarzında yapıldı. Son telefon görüşmelerini istedik vermediler. Pazartesi itiraz edeceğiz” dedi.

Eski Olağanüstü Hal Bölge (OHAL) Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun ölümüne ilişkin soruşturmanın, 'intihar' denilerek takipsizlikle sonuçlanmasına ailesi tepki gösterdi. Kararın açıklanmasının ardından Habertürk'e konuşan Ferhan Kozakçıoğlu, soruşturmayı etkilememek için daha önce konuşmadıklarını belirterek, "Başından itibaren ciddiyetle bu iş yürütülseydi takipsizlik verilmezdi" dedi. Kozakçıoğlu şöyle konuştu:
OTOPSİ KAYDINI İSTEDİK'

"Soruşturmanın ciddiyetten uzak, 'Kapatın gitsin' tarzında yapılmış olması bizi rahatsız etti. Soruşturmayı yürüten savcıdan, babamın telefonundan yaptığı son görüşmelerin dökümünü ve mesajları talep ettik. verilmedi. Babamın kullandığı cep telefonunun PIN numarasını bilmediğimiz için açamamıştık. Bu nedenle son olarak kimlerle konuştuğunu bilmiyoruz. Savcılığın, 'Sizin için bunun anlamı nedir?' diye sormasını bekledik. Sormadı. babamın otopsi CD'sini istedik. Buna da olumlu ya da olumsuz yanıt verilmedi."

'ŞEN ŞAKRAK AYRILMIŞTIK'

"Olaydan önceki akşam ben, ablam ve babam akşam 7'ye kadar sohbet ettik. Şen şakrak ayrıldık. Böyle bir akşamın sabahında intihar ediyor. Buna inanmak mümkün mü? O akşam, babama ofis kiralama işini görüştük. Hatta babam ertesi gün gidip görüşecekti. Ofis için mobilya alacaktı. Evde kullandığı televizyon koltuğunun da yüzünü değiştirip ofise götürecekti. Annemin rahatsızlığı için 2-3 gün sonra Paris'e gidecektik. Tüm rezervasyonlar yapılmıştı."

"SAVCI İFADEYE ÇAĞIRMADI"

'Savcı biz evde yokken dellileri topladı. Evden çıkarken bize bir şey sormadı. Yüzünü bile görmedik. Neden bizim ifademizi almadı? Annemin ve benim ifademi polis aldı. Hiçbir şey sorulmadı, savcı bizi görüşmeye de çağırmadı. Sadece annemi çağırdı. Çağrılmadan giden ablam, şüphelerimizi iletti."

ÇİLİNGİR FARKLI İFADE VERDİ

Olay gününü anlatan Ferhan Kozakçıoğlu, "Çilingir zorlanınca, 'Kapının arkasındaki anahtarı neden düşüremiyorsun?' diye sordum. 'Farklı bir kilit. Arkada anahtar yok' dedi. Aynı çilingir polise anahtarı yere düşürüp kapıyı açtığını söylüyor. Çilingir neden böyle bir ifade verdi? İçeri girdi mi? Ne gördü? Anahtarda parmak izi bulundu mu? Aklıma daha pek çok soru takılıyor" diye konuştu.

"BARUT İZİ YOK, MERMİ YOK, PARÇA YOK"

Ferhan Kozakçıoğlu pazartesi günü takipsizlik kararına itiraz edeceklerini belirterek şunları söyledi: "Babamın elinde barut izi olmadığı iddia ediliyor. Silahta da parmak izi yok. Silahın, babamın kayıtlı silahın benzeri olduğu söylendi. Böyleyse neden diğer silah ortada yok. Silahın seri numarasının da farklı olduğu söyleniyor. Ayrıca mermi çekirdeğinin bulunamadığı söylendi. Savcı, ablamla yaptığı görüşmede 'Çift patlarlı silah kullanıldığı için mermi yok' demiş. Böyle olsa bile merminin parçalarının bulunması gerekir. Silah da hâlâ bize teslim edilmedi. "

PROF. ATASAOY: TAKİPSİZLİK KARARI VİCDANLARI RAHATSIZ EDER

Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy "Takipsizlik kararını kabul etmek mümkün değil" diye konuştu. Atasoy, çarpıcı açıklamalar yaptı:

AİLEYİ ZİYARET ETTİM: "Olayın ertesi sabahı ailenin isteği üzerine kendilerini evlerinde ziyaret ettim. Olayın öncesindeki haftalardan başlayarak duygu, düşünce ve davranışlarını aktardılar. Kanser olduğu için yaşamını sonlandırdığına dair iddialar yer alıyor. Hekimler dahi bu bilgiyi doğrulamıyor.

NEDEN: Bulgular intihar etmiş olduğunu gösterse de önemli olan neden intihar ettiğidir. En son kiminle görüştüğü, bir mektup alıp almadığı gibi konular aydınlatılıp toplumla paylaşılmadığı sürece takipsizlik kararı alınması benim ki gibi bir çok vicdanı rahatsız edecektir."

TELEFONLAR: Savcının telefonları almadığını telefon defterlerini incelemediğini öğrendim. Aile, bellekler henüz taze iken kendileriyle görüşmediğinden yakındılar. Buna göre savcı ölümün nasıl gerçekleştiğinin yani kaza cinayet ya da intihar mı olduğunun cevabını arıyordu. Yani neden sorusu onu pek ilgilendirmemiş olsa gerek."