Başbakan'dan önemli açıklamalar
Başbakan'dan önemli açıklamalar
Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
11 Mayıs'ta Reyhanlı'da bu alçakça saldırıların hemen ardıından bize ve hkümetimize yönelik kampanya için start verildi. Başta CHP olmak üzere tahrik edici girişimlerde bulundular. Ne Reyhanlı'da ne de Hatay'da muhalefetin vebazı medya kuruluşlarının iddia ettiği gibi bir atmosfer yok. Hatay'da çok ağır ve tehlikeli tahrik girişimleri var. Bunları biliyoruz ve takip ediyoruz. Bu oyun Türkiye dışında tezgahlanıyor, Türkiye içindeki yandaşlarıyla organize edilmeye çalışılıyor. Hatay'daki gazeteci, tüccar, işadamı kılığındaki bazı vatana ihanet derecesindeki şahıslar tespit edildi. Bu şahısların CHP ile ilişkisi de tespit edildi. CHP'ye yakın bir gazetenin Hatay temsilcisi, ajanlık suçundan tutuklanmıştır.
Biz ne Suriye'deki ne de dünyanın herhangi bir yerindeki olaya etnik veya mezhepsel temelde bakmadık. Hiçbir zaman etnik milliyetçilik yapmak suretiyle bir ayrıma gitmeyiz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir siyesi parti ucu dışarıda böyle karanlık bir ilişkinin içinde yer almamıştır. Son dönemde CHP'den iki heyet Suriye'ye gitti. Eli kanlı Esed ile görüştü. Utanmadan, sıkılmadan fotoğraf çektirip yayınladılar. Mayıs ayında hem Reyhanlı saldırısı hem de planlanan saldırılar için emniyet operasyonlar düzenledi. Bu eylemler Suriye içinde işadamı kılığındaki biri tarafındann planlandı. Bu zatın babası da Hafız Esed'in yakınıydı. Malesef Hatay'da ihanet içindeki TC vatandaşı da kullanıldı.. CHP'ye yakın gazetenin Hatay temsilcisi ve CHP milletvekilinin yakın akrabası bu karanlık tezgahın içinde yer aldı. CHP heyetinin Suriye'ye iki ziyaretinde de bu bahsettiğim şahıs eşlik ediyor ve hatta görüşmelere katılıyor, fotoğraflarda da yer alıyor. CHP Genel Başkanı ve bazı arkadaşları boğazlarına kadar çamura batmış durumdalar. CHP Genel Başkanı, şunu bilmelisin benim istihabarat teşkilatıımın elinde deve fotoğrafları değil, otomobillerin fotoğrafları var, plakalarına kadar. CHP bu meseleyle ilgili derhal tatmin edici bir açıklama yapmalıdır. Ama lafla değil belge ile. Hatta ve hatta CHP Genel Başkanı arkadaşlarıyla birlikte derhal istifa etmelidir.Mayıs ayının son haftalarında 27 Mayıs'ın yıldönümünü yaşıyoruz. 27 Mayıs müdahalesinin ardından tertip bir mahkeme suretiyle idama mahkum edilen Adnan Menderes'i, Hasan Polatkan'ı ve Fatin Rüştü Zorlu'yu rahmetle yad ediyorum.
Merhum Menderes 1950'de iktidarı aldığında ilk olarak İstanbul'un fethinin kutlanması adımını atmıştı. 27 Mayıs darbesinin ardından 29 Mayıs'ı kutlamayı yasakladılar. Biz bunu çok önemsedik. Yarın da fetihin yıldönümünü kutlayacağız. Üçüncü Boğaz Köprüsü'nün yarın temelini atıyoruz. İstanbul ulaşımına inşallah yeni bir kolaylık ve zenginlik katacak.
Hükümet olarak 2023'ü bir hedef olarak tespit ettijk ve şu anda bu hedeflere kararlılıkla yürüyoruz. 2023'te doğan çocuklar için 2071'i de bir hedef olarak tayin etmiştik. 2053'ü de gençlerimiz çocuklarımız için bir hedef olarak ilan ettik.
Kimileri insanı haşa düşünen bir hayvan olarak ilan etmiştir. Kimileri insanı sadece emekten ibaret, kimileri de tüketiciden ibaret görmüşlerdir. Bir kere biz insana yönelik tüm bu nitelendirmelerin tamamen karşısındayız. Bizim için insan Allah'ın yeryüzündeki halifersidir. Eşref-i mahlukat yani yaradılmışların en şereflisidir. Biz insanı asla sadece maddi ihtiyaçları olan bir varlık olarak göremeyiz. İnsanı manevi ihtiyaçlarını giderdiğinde huzur bulabilen bir varlık olarak görürüz. Yolar, köprüler yapmak, çocuklara bilgisayar vermek, derslikler yapmak, ekonomik ihtiyaçları karşılamak elbette önemlidir ama yetmez. Biz insanlara manevi ihtiyaçlarını da karşılayacak hizmetlerde bulunmakla mükellefiz.
2053'e giderken biz bu ülkede binlerce Fatih, yüzbinlerce Ulubatlı Hasan Akşemseddin, Molla Gürani yetişsin istiyoruz. Biz tarihte kalmıştek bir Mimar Sinan'la yetişemeyiz. Bununla övünüp kendimizi teselli edemeyiz. Bizim yüzlerce, binlerce Mimar Sinan'a ihtiyacımız var. Bir tek Itri ile de yetinemeyiz. Yüzlerce Itri yetiştirmek zorundayız. Çocuklara sadece bilgisayar vererek, derslikler yaparak yeni Mimar Sinan'lar, yeni Itri'ler yetiştiremeyiz. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştaki gençlerimize Fatih ruhunu teneffüs ettirmek zorundayız.
Bir taraftan bu adımlaa atılırken, medya farklı bir dünyayı yaşıyor. Dizilerle, programlarla gençlerimize çok daha farklışekilde uygulamalar getiriliyor. Malesef son iki yüzyıldır gençlerimiz özgüvensiz, ithalci ve taklitçi olarak yetiştirilmiştir.
Bu ülkede on yıllardır insanlara dayatma yapıldı. Biz hiçbir dayatmanın içinde değiliz fakat hiçbir zaman da dayatmaya müsamaha göstermeyiz. Biz ortaya tercihler koyarız. Çoğunluğun azınlığa tahakküm etmesine karşı çıkarız ama aynı zamanda azınlığın da çoğunluğa dayatmalar yapmasının önünde dururuz.
Değerli kardeşlerim, hafta içinde TBMM tarihi bir adım atarak, bağımlılık yapan maddelerin kullanımıyla ilgili önemli bir düzenleme yaptı. Öncelikle Fatih nesline fethin 560. yıldönümünde böyle anlamlı bir düzenleme yapan sizleri kutluyorum. Siz bütün saldırılara göğüs gerdiniz, bütün hakaretlere sabırla tahammül ettiniz.
Bilim bunun zararlı olduğunu kabul ediyor. Bugün birçok hastalıkların anası budur, bu ortada. Basit gördüğümüz sigara aslında insanı lime lime doğruyor. Bunu birçok yere çekenler olabilir. 'İnancı nedeniyle, İslam böyle emrettiği için yapıyor' diyebilirler. Bunu din emrediyor diye, doğrunun karşısında mı duracaksıınız. İki tane ayyaşınyaptığı yasa sizin için doğru oluyor da inancın emrettiği bir yasal düzenleme neden sizin için engellenmesi gerekn bir olay haline geliyor. Kaldı ki; biz ortaya tercihler koyuyoruz. Tamamen yasaklanması söz konusu değil. 58. madde, gençliğin korunması maddesi bizdenn önceki iktidarlar tarafından hazırlandı.
Biz bu düzenlemeyi gençlerimiz, çocuklarımız için, sağlıklı nesiller yetiştirmek için yaptık. Biz bu düzenlemeyi milli, manevi duygularla geleceğe yürümek için yaptık. Hiç kimse bunu farklı yerlere çekmesin.
Günlerdir Türkiye'de ve yurtdışında 'Türkiye'de alkol yasaklandı' diye propaganda yapılıyor. Bunu söyleyenler en hafif tabirle yalancıdır. Bizim yaptığımız sadece bir düzenlemedir. Biz hiçbir şeyi yasaklamadık. Bizim yaptığımız düzenleme, gelişmiş ülkelerden daha geride bir düzenlemedir.
Trafikte trafik kazaları olduğu zaman şoför koltuğunun altında, yanında şişeleri polisler bulur. Evde anne feryat eder. Ama anne sen çocuğunun daha önce ne yaptığını biliyor muydun? Kafayı buuluyor yola çıkıyor. Bir başka arabayla çarpışıyor, çarpıştığı adam alkolik değil. Onun ne günahı var. Peki bir devlet olarak biz buna karşı tedbir almak zorunda değikl miyiz? Bu ülkede trafik terörü denilen bir vahşet var. Bunu da en önemli sebeplerinden bir tanesi alkollü olarak araç kullanmaktır. Buna tedbir almayalım mı? Eminim bu düzenlemenin ardından trafik kazaları azalacaktır, hastalıklar azalacaktır.
Biz öyle sokaklar, caddeler biliyoruz ki belli bir saatten sonra çocuklar, kadınlar giremez. Ben Kasımpaşa'da yaşadım. Beyoğlu'nu iyi bilirim. Oralarda ne olup bittiğini iyi bilirim. Bazı köşe yazarları 'oldu bittiye geldi' yazıyor. Ne oldu bittisi yahu. Biz yıllardır üzerinde çalışıyoruz.
Şimdi soruyorum; aile içi şiddet, boşanma, geçimsizlik. Bakıyorsunuz altındann bağımlılık çıkıyor. Kafa iyiyse evde tekme tokat hanımını duman ediyor. Bunlar vaka. Bunları görmezden gelemeyiz.
Ben CHP yönetimine şunu söylüyorum. Siz yine aynı şekilde devam edin. Ama CHP'ye gönül veren vatandaşlarımıza da diyorum ki; bu CHP'nin peşinden sakın gitmeyin.
Hiç kimse alkolü bir kimlik meselesi haline getirmesin. Bu düzenleme hiç kimsenin kimliğine, ideolojisine, yaşam tarzına yönelik değildir. İçeceksen yine git alkolünü al, iç. Biz buna karşı değiliz.
Ben yeniden bu düzenlemede emeği geçen herkese teker teker teşekkür ediyorum. Düzenlemeye destek veren MHP'ye de teşekkür ediyorum.
Zakir kaya.
kaynak çankaya haber
Hiç yorum yok
Nefret söylemi içeren, kişileri rencide edici yorumlar yayınlanmayacaktır. Yorumların hukuki sorumluluğu yorum sahibine aittir.