Koalisyona sınırlı katılım sağlanacak

Ankara 49 vatandaşın bulunduğu bölgedeki gelişmeleri kontrol altında tutmak için uluslararası hukuk ve ülke çıkarlarını gözeterek koalisyona sınır güvenliğinin yanı sıra insani yardım ve istihbarat desteği verecek

Ankara, ABD'nin öncülüğünde IŞİD'e karşı oluşturulacak koalisyonla ilgili stratejisini belirledi. Koalisyonun atacağı her adımdan anında haberdar olmak ve 49 vatandaşın bulunduğu bölgedeki gelişmeleri kontrol altında tutabilmek için koalisyona çerçevesi sınırlı bir katılım sağlanacak. Verilecek sınır güvenliği, insani yardım ve istihbarat paylaşımı ağırlıklı olacak. Türkiye, mevcut durumda zaten bu adımları attığı için ekstra sorumluluk üstlenmeyecek. Diplomatik ve askeri kaynaklar IŞİD ile ilgili sorulara "uluslararası hukuk ve Türkiye'nin çıkarları öncelikli" derken, müttefiklerin Suriye ve Irak'ta yaşananları ilk kez ciddiye almasının sevindirici olduğunu vurguladı.

Kerry geliyor
ABD Başkanı Barack Obama'nın IŞİD stratejisini açıklamasının ardından, gözler Ankara'ya çevrildi. Obama, Türkiye'nin koalisyonda yer alıp almayacağına dair bir açıklama yapmazken, Ankara ise ABD Savunma Bakanı Hagel'in ziyaretinin ardından tavrını netleştiriyor. Bugün Ankara'ya gelecek olan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile de Türkiye'nin aldığı karar görüşülecek. Kerry, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşecek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilecek.

Her şey kontrol edilsin 
Türkiye'nin alacağı pozisyon Ankara'da gerçekleşen Güvenlik Zirvesi'nde değerlendirildi. Buna göre Ankara atılacak her adımdan anında haberdar olmak ve 49 vatandaşın bulunduğu bölgedeki gelişmeleri de kontrol altında tutabilmek için ABD'nin oluşturduğu koalisyona çerçevesi sınırlı bir katılım sağlayacak. Kaynaklar, rehin tutulan 49 vatandaştan dolayı operasyona sınırlı destek verebileceğini hem NATO'da hem de Hagel'ın Ankara ziyaretinde dile getirdi. Hükümet gerçekleştirilecek hava operasyonlarına katkı vermeyecek. Koalisyon uçaklarının IŞİD mevzilerine yönelik gerçekleştireceği hava operasyonlarında da İncirlik Hava Üssü'nün kullanılması söz konusu olmayacak.
Rehin tutulan 49 vatandaşın yanı sıra Türkiye'nin Obama stratejisine karşı çekimser davranmasının bir başka nedeni daha var. O da, Obama planının geçici çözümler sunması ve IŞİD'i ortaya çıkaran gerçek nedenlerin üzerine gitmemesi. Ankara'da Obama'nın açıkladığı planın IŞİD sorununu kökten çözmeyebileceği, orta vadede Türkiye'yi tehlikeye atabileceği düşüncesi hakim. IŞİD sorununun kökten çözümü için bölge ülkelerinin istikrar kazanması, Suriye özelinde Esad'ın koltuğunu bırakmasını sağlayacak adımların atılması gerektiği belirtiliyor.

Öncelik sınır güvenliği
Ankara'nın belirlediği stratejiye göre ise Türkiye oluşacak koalisyona sadece sınır güvenliği, insani yardım, istihbarat paylaşımı gibi konularda katkı sunacak. Türkiye, mevcut durumda zaten bu adımları attığı için ekstra sorumluluk üstlenmeyecek. IŞİD'e hem Avrupa üzerinden hem de Kafkas'lardan katılımın önüne geçebilmek için sınır güvenliğini artırmaya yönelik gayretler devam edecek. Bu konuda IŞİD militanlarının geldiği Batılı ülkelerden daha fazla istihbarat istenecek. Başta Suriye sınırı olmak üzere bütün giriş-çıkışlar daha denetimli hale getirilerek IŞİD'in insan kaynağının kesilmesi sağlanacak. Ayrıca IŞİD tehdidinden kaçan başta Ezidiler olmak üzere Türkmen, Kürt ve Araplara insani yardım sürdürülecek. İncirlik Hava Üssü'nün kullanılması da ancak insani yardım malzemelerinin Irak içine ulaştırılması noktasında gündeme gelebilecek. Türkiye'nin koalisyona yapacağı en önemli katkı ise istihbarat noktasında olacak.

Terörle mücadeleye "IŞİD" ayarı!

ABD'nin IŞİD'e yönelik eylem planının ardından gözler Türkiye'ye çevrildi. Ankara'da önceki gün gerçekleştirilen Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nun görevlerinin arasına IŞİD'i de alması yönünde ilk adım atılıyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kendisine bağlanan ve bugüne kadar sadece PKK ile mücadele odaklı çalışan Kurul'un üyeleri ile ön görüşmeleri yapmaya başladı. Kısa bir süre içinde toplanacak olan Kurul yeni dönemde artık sadece PKK ile değil IŞİD başta olmak üzere yeni tehdit unsurlarına karşı kapsamlı bir çalışma yürütecek. PKK terörüne karşı çalışma yürüten Kurul'un işlevselliği de arttırılarak, çalışmalarını teröre yönelik tüm örgütleri kapsayacak şekilde geniş bir perspektifle yürütecek.

İstihbarat süreci
İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, MİT, Genelkurmay başta olmak üzere Kurul üyesi kurumlar da istihbarattan, analiz sürecine kadar yeniden yapılanmaya gidecek. Ülke güvenliğini ilgilendiren terörle etkin mücadele için istihbarat başta olmak üzere verimlilik ve etkiliğin artırılması amaçlanıyor. Kurul'un ana gündem maddesini, IŞİD'e yönelik operasyonla birlikte yeni bir göç, sığınmacı dalgası oluşması, sınırdan olası terör sızıntısı, rehine krizi, Avrupa ülkelerini ve ABD'nin silahların PKK ve diğer örgütlere kontrolsüz dağıtılma olasılığının ulusal güvenliğe tehdit olup olmadığı başlıkları masaya yatırılacak.
Edinilen bilgiye göre Kurul'un 21-25 Eylül'de yapılacak BM Genel Kurulu öncesinde toplanması planlanıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "Türkiye, BM toplantısında imkan ve kabiliyetleri ölçüsünde terörün her çeşidi ve tereddütsüz mücadele edecek" derken, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu, Suriye ve Irak'taki sınırı aşan tehdit ve aşırı unsurlara yönelik kapsamlı bir değerlendirme yapacak. 
Bu unsurlara karşı Türkiye'nin imkanları dahilinde alınacak tedbirler bir bir değerlendirilecek. Ankara, IŞİD'e karşı askeri tedbirlerin Türkiye güvenliğine sakınca getirmeyecek sürede tamamlanmasını istiyor. Kurul, Avrupa ülkeleri ve ABD'nin IŞİD'e karşı savaşan güçlere silah vermesini de gündemine alacak