FLAÅž

SAYIN HASAN ALPASLANIN YAZILARINI HAYRANLIKLA OKUYOR,UM



  • ANADOLU BASIN YAYIN BÄ°RLİĞİ 'de GENEL BAÅžKAN,YAÅžAM BOYU ONURSAL GENEL BAÅžKAN SAYIN HASAN ALPASLAN,IN YAZILARINI HAYRANLIKLA OKUYOR,UM SÄ°ZLERLE,DE PAYLAÅžMAKTAN MUTLULUK DUYUYORUM KARARSIZLIK ÃœZERÄ°NE YAZDIÄžI YAZIYI KEYÄ°FLE OKUMANIZ SÄ°ZLERLE PAYLAÅžMAK Ä°STERÄ°M.





















KURALSIZLIK.
TOPLUMSAL olayların düzenli işleyişini sağlayan nice deneyim ve birikimlerin sonunda ortaya konan uygulamaları ve kuralları kabul edemediğimiz, içimize sindiremediğimizin örneklerini her yerde ve hemen hemen her alanda gördükçe üzülüyor, hayıflanıyor musunuz siz de?..
Örneğin; Yeterince trafik kurallarına uyulmadığı için her gün karşılaştığımız, içimizi sızlatan tatsız olaylar, kazalar nedeniyle yaralanan, ölen vatandaşlarımızın dramı! İçinizi sızlatmıyor mu?

YitirdiÄŸimiz canların ve deÄŸerlerin boyutları büyüdükçe içiniz kararmıyor mu?                                                          

Her türlü kurala aman sende, boş ver demenin sosyolojik, psikolojik ya da biyolojik nedenlerinin insanlarımıza ve ülkemize verdiği zararın boyutlarını araştırıyor muyuz acaba?...

Bizi kural tanımazlığa iten nedenlerin ve koşulların üstünde halen düşünmemizin zamanı gelmedi mi?.

Özellikle kentsel yaşamın civcivli havasında, çevrenin de etkisiyle, iyice yorgun ve bezgin düşen kişiler mi?..

Yoksa bencilliğimiz, tez canlılığımız mı?
Ya da neme lazımcılık karakter yapımızla kurallara uymayı unutuvermekte, hiçe saymaktan mı?...

Günün karmaşasını bahane ederek, biran önce evine yâda amacına ulaşmak için önünde beliren tüm kuralları engel gibi görmeyi bir maharet olarak mı kabul ediliyor?

“Önce ben” duygusu, baÅŸkalarının hak ve özgürlüklerine sırtını dönmek demek deÄŸildir de nedir?

Bu kısır döngü, arkasında asık suratlar, yersiz tartışmalar, homurdanmalar, hatta can yakıcı kavgalar bıraktığı için çocuklarımıza kurallara uyma konusunda öğüt vermemizin dayanağı da anlamı da kalıyor mu?

Geçen Pazartesi günü Çınar Meydanı, Belediye önü, Lise Caddesinin başlangıcındaki, trafik ışıklarının yayalar için yeşil ışığını beklerken kendisini uyanık sanan bazı kişileri, hareket halindeki arabaların arasından köşe kapmaca oynarcasına karşıya geçmekte olduğunu gördüğümde, kollarımı kaldırarak sessiz tepkimi ortaya koymuştum.

Göz ucuyla sağıma soluma baktığımda benim bu sessiz protestomu gören yanımdaki kişinin, ileriye doğru yaptığı hamleden vazgeçip, yeşil ışığın yanmasını beklediğini fark ettim.

YeÅŸil ışık yayalara izin verince, caddenin karşısına geçer geçmez, düzgün kıyafetli bir bey ile elinde çocuk tutan bir bayan bana yaklaÅŸarak “Beyefendi, bir dakika” diye seslenince durdum.

“Sizin sessiz tepkinizi gördük, eÅŸim ve torunumla beraber kırmızı ışıkta geçmekten vazgeçtik” dedikten sonra “kural tanımamazlığımızı, kuralsızlığımızı bize hatırlattığınız için size minnettarım. Sizi tanımak istiyorum” demiÅŸti…

Ellerime sarılmış, teşekkür üzerine teşekkür ederek yanaklarımdan öpmek istemişti.

“Aman efendim, rica ederim, lütfen, saygılar ”. Acelesi olduÄŸunu ve “Torununu hastaneye götürmesi gerektiÄŸini” söyleyerek buluÅŸmak ve görüşmek üzere vedalaÅŸtık.

O, yaya geçidine her gelişimde, hep bu olayı hatırlar hızla geçen arabaların arasından fırlayan, yaşlı-genç, hatta elinden tuttuğu çocuğuyla koşarak karşıdan karşıya geçmeye çalışan kural tanımazların, bencillerin, sözde uyanıkların sayısında azalma olmamasına üzülür, kazandıklarını zannettikleri o birkaç saniyeyi nasıl değerlendirmek istediklerini düşünür ve sorar dururum.

Canımızın pahasına da olsa kural tanımamak,’Kuralsızlık’ benciliÄŸimizde mi, yoksa genlerimizde mi? Diye. Saygılarımla

Hiç yorum yok

Nefret söylemi içeren, kişileri rencide edici yorumlar yayınlanmayacaktır. Yorumların hukuki sorumluluğu yorum sahibine aittir.

Ä°ÅžTE Ä°MZALANAN ANLAÅžMALAR

  CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip   ErdoÄŸan , Türk Devletleri TeÅŸkilatı (TDT)   Devlet   BaÅŸkanları Konseyi 11. Zirvesi'ne katılmak üzere bul...