GAZETECİ YAZAR NIHAT AYDIN HABERİ
Kesk ve Ağrı tabip odasının;Halkların acısını birleştiren bir noktadan burada bir gösterim organise etmeleri ve buradan trakya halkının yalnız olmadıklarının mesajını vermeleri örnek bir çalışmadır..
Türkiyenin doğusu da ekolojik felaketleri trakya gibi 40 yıldır yaşıyor:yaşanan savaşın ağır ekolojik sonuçları;kullanılan kimyasal silahlar,yakılan ormanlar sebebiyle yok olan yaban hayat,boşaltılan köyler yerinden edilmişlik gibi ağır ekolojik sorunların yaşandığı bu goğrafyada Gündöndünün anlaşılması elbette….
Bu coğrafyada yaşanan yok oluşlar ve bu yok oluşların sonuçlarını başta kürt halkı ve bütün Türkiye halkları yaşıyor ise….trakyadaki yok oluşlarında sonuçlarını bütün Türkiye halkı yaşıyor…bu gün ayçiçeğinin %75 ini pirincin %55 ini üreten trakya tek başına yemiyor..bu gıdalar ağrıyada geliyor ve bu gıdalar endüstiriyel kirlilikten dolayı kabul edilir sıtandartların üzerinde ağır metal içeriyor…
Ben Ağrı’liyım 11 yaşıma kadar Ağrı’da yaşadım:ailemden çok kimse burada yaşıyor;zaman zaman ziyaretlerine gelirim…köyüme gider im .Doğa ile ilişkimin başladığı “taşlık dere”mizin kenarında oturur türküsünü dinlerim…her derenin ,nehrin bir türküsü vardır Taşlık deresi,Ergene nehri gibi…benim bir nehrin yok oluşuna isyanım buradan başlıyor beklide…beklide taşlık deresinin o mühteşem türküsü,doğası ,köylünün çamasırlarını,yünlerini derede yıkamaları o derenin kenarında kurulan muhabbetler..daha dün gibi..ama bu gün taşlık dereside evsel atıklardan dolayı kirli akıyor…
Ergene Nehri Hikayesi
Yıldız Dağları’ndan doğan ve 293 km sonra Saros Körfezi’ne dökülen Ergene Nehri 25-30 yıl öncesine kadar geçtiği topraklara hayat veren bir nehirdi. Oysa bugün nehirde hiçbir canlı organizma yaşamıyor. Ergene Nehri ağır metallerle yüklü, pas renginde akan bir suya dönüştü.
Gündöndü, halen 1 milyon 50 bin insanın yaşamakta olduğu Ergene Havzası’ndaki sosyal, kültürel ve ekonomik değişimlerin anlatıldığı, Trakya bölgesinin tümünü nasıl etkilediği, konuyla ilgili bilimsel verilerin yer aldığı, canlı tanıklıkları içeren bir belgesel.
Belgeselin teması, Ergene’nin ekolojik dengesinin yok oluşu, bu verimli ovayı ve çevresindekileri yok eden endüstriyi ve havzanın doğasını yeniden var etmeye çalışan halkı anlatıyor.
Film, bölge halkının ve tüm yaşam savunucularının dikkatini konuya çekmek ve devletin yetkili kurumlarının çözüm için somut adımlar atmasını sağlamayı amaçlanıyor.
Hiç yorum yok
Nefret söylemi içeren, kişileri rencide edici yorumlar yayınlanmayacaktır. Yorumların hukuki sorumluluğu yorum sahibine aittir.